Ülkemizde yakın geçmişte yapılan yerel ve genel seçimlerin her biri hakkında “hile ve usulsüzlük” iddialarıyla karşılaşmayanımız var mı?
Ya da haziran ayında yapılacak seçimler öncesinde siyasi sohbetlerimiz dönüp dolaşıp hep aynı şüpheye takılmıyor mu?
12 Haziran’da yapılacak seçimin tüm sonuçlarını YSK’ya Adalet Bakanlığı’na bağlı Ulusal Yargı Ağı Projesi (UYAP) bildirecek, YSK da oradan gelen sonucu açıklayacak ve seçim sonuçları kesinleşmiş olacak. Yani 12 Haziran’da gerçekleştirilecek sözde seçim, A’dan Z’ye her şeyiyle siyasal iktidarın gözetim, denetim ve kontrolü altında yapılacak, sonuçları da iktidar açıklayacak.
Eskiden seçim işleri bir yüksek yargı organı sayılan ve deneyimli yargıçlardan oluşturulan Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) denetimi ve gözetiminde yapılırdı. Seçmen kütüklerini YSK hazırlar, seçim bölgelerinde seçimler hakim teminatı altında yapılır, seçimlerin kesin sonuçlarını YSK açıklardı. YSK’nın verdiği kararlar da kesin olurdu. Hatta parlamento seçim tarihini belirlemeden önci YSK’dan görüş alır, oradan gelen görüşe uygun bir seçim tarihi saptanırdı.
AKP iktidarı döneminde seçmen kütüklerini İçişleri Bakanlığı’na bağlı Vatandaşlık ve Nüfus İşleri Genel Müdürlüğü hazırlıyor, artık göstermelik olmaktan öteye geçemeyen YSK oradan gelen listeyi geçerli sayıyor. Haydi diyelim ki buraya kadar her şey normal, doğru ve dürüst bir şekilde yapıldı, seçmen sıfatı kazanan herkes listelere yazıldı ve özgürce oylarını kullandı, demokrasi tıkır tıkır işledi.
İşin bundan sonrası oldukça ilginç ve hayli düşündürücü.
YSK’nın görev alanındaki seçmen kütüğü, çıkarılan yasa ile iktidarın kontrolündeki İçişleri Bakanlığı, NVGİM ve TÜİK tarafından belirleniyor. O halde YSK’daki “Seçmen Kütüğü Genel Müdürlüğü” ne iş yapıyor? Muhtemeldir ki, iktidarca belirlenen seçmen kütüklerini onaylıyor. Peki, sağlamasını yapıyor mu? Muhtarlara seçmenleri kontrol ettiriyor mu? Muhtarlara sordum, böyle bir talimat yok.
“Anayasa’nın 79. maddesine göre seçimlerin yürütülmesi, düzenlenmesi ve denetlenmesinin YSK’ya ait olduğunu, seçmen kütüklerini hazırlamak görev ve yetkisine sahip YSK’dan, 1,5 yıl önce gece yarısı çıkarılan tasarının kanunlaştırılmasıyla bu yetkilerinin alındığı…”
“YSK, doğrudan doğruya seçmen kütüklerine adrese dayalı kayıt sistemini nüfusa göre hazırlama görevini üstlenmiştir. Bu, yürütmenin hazırlayacağı seçmen kütüğü anlamına gelir. Sonuçlar da UYAP Projesi’ne uygun şekilde toplanıyor. Sonuçlar UYAP tarafından toplanıyorsa, YSK’ya bildirme görevi de Adalet Bakanlığı’na aittir. UYAP da bu bakanlığa bağlıdır. Seçmen kütükleri ve milletvekili seçimleri doğrudan doğruya İçişleri ve Adalet Bakanlıklarına, yani yürütmeye bırakılmış ise seçimin güvenliği ortadan kalkmıştır.”
Şu an seçimler tamamen iktidar kontrolündeki mekanizma tarafından yürütülüyor. Bu, Anayasa’nın 79. Maddesine aykırı. Velhasıl, seçmen kütüklerinin belirlenmesi için çıkarılan yasa da, o maddeye göre geçersiz.
İNTERNET TABANLI SEÇSIS SİSTEMİ İLE GÜVENLİ SEÇİM OLMAZ
Seçim güvenliği, mili iradenin namusu demektir. Seçime giren tüm partiler, seçim güvenliği denilen mekanizmada yer almak ve seçmenin oyunun güvenliğinden sorumlu olmak zorundadır. YSK’ya Anayasa tarafından verilen görev, punduna getirilerek elinden alınmıştır.
Seçmeni iktidar belirliyor. Seçim sonuçları iktidar kontrolündeki UYAP vasıtası ile “Havelsan” adlı şirketin “sonuca gitmesiyle, YSK’ca ilan ediliyor. YSK’nın hükmü “sonucu duyurmak”la kısıtlı. Ne SEÇSIS sistemini araştırması, kontrolü vardır, ne de seçmen belirlemede hükmü.
Nasıl olacak oy çalma işi?” derse birisi.
Oy çalmadan bahsetmiyorum zaten. O belki, sandık görevlilerinin zaafı ile yapılabilecek, küçük bir şey. Bir örnek vereyim. Kontrolün tam yapılamayacağı büyük şehirlerde, sanal seçmen üretilerek istenilen parti lehine yüklenmesi. “Seçim öncesi yönlendirici anketler, belli partileri önce gösterme şekliyle” halkı inandırarak, seçim sonuçlarının da acele ile açıklanarak, yarışa giren partileri kaybettiğine inandırıp, kontrolü kaybetmelerini sağlamak. Aşiret, tarikat ve yardımlarla baskı kurulması çabası.
Velhasıl partimiz, sadece alanlara inerek yarışı zor kazanır. Stratejik bir proje ile kara düzen mücadele sonuç vermez.
Peki mevcut durum bu. Ne yapmamız Lazım?
Cepten çek, internetten kontrol et
Yüksek Seçim Kurulu (YSK), haziran ayındaki seçimlerde ilk kez, sandık seçim sonuçlarını isteyen kurumlara temin etme kararı aldı. Bu karar doğrultusunda partimiz, seçim gecesi MHP’nin internet sitesinden sandık sonuçlarının duyurulması için YSK ile temaslara şimdiden başlamalı.
YSK ile anlaşma sağlanırsa, MHP başta kendi sandık görevlileri olmak üzere tüm vatandaşları göreve davet etmeli. Seçmenlere, oy kullandıkları sandıktaki tutanak sonuçlarını, o sandığa ilişkin YSK tarafından açıklanacak ve MHP genel merkezi tarafından seçim gecesi duyurulacak sonuçlarla karşılaştırmaları çağrısı yapılmalı.
Yani, oy sayımı sonrasında hazırlanan ve bir kopyası oy verme işleminin yapıldığı merkezin kapısına asılacak sandık tutanağındaki sonuçları not etmek ya da tutanağın cep telefonuyla fotoğrafını çekmek, daha sonra o sandıktaki sonuçlarla oynanıp oynanmadığını öğrenmemiz için yeterli olacak.
Teknoloji değil, insan denetleyecek
İkinci konu ise yurt çapındaki yaklaşık 150 bin seçim sandığının başında bekleyecek MHP sandık görevlileri ve sandık müşahitlerinin belirlenmesi ve eğitimi. Belirlenecek 150-300 bin arasındaki ismin MHP Genel Merkezi ile cep telefonu aracılığıyla irtibatta olması için bir çalışma başlatılması lazım. Bu görevin il ve ilçe teşkilatlarınca da ciddi olarak desteklenmesi lazımdır. Genel Merkez, seçim gününe kadar sandık görevlilerini “random (gelişigüzel)” arayarak bilgilerini teyit ederek, aramaların seçim günü de devam edecek şekilde olmalıdır.
Seçim günü sandıkların başından ayrılmaması gereken MHP sandık görevlilerini seçim bittikten sonra son bir ödev bekliyor.
“Geçerli oy sayısı” ile MHP, AKP ve CHP’nin oylarını içeren 4 önemli bilgiyi bağlı oldukları ilçe merkezine bir an önce iletmek. İlçe merkezleri de bu verileri ivedilikle il merkezine bildirerek örneğin Kocaeli için 4 önemli seçim sonucunu elde etmelidir. 81 ilde yapılan bu uygulama ile il merkezlerinin bilgileri genel merkez bilgi veri tabanına aktarılmalıdır. Genel merkezde bu verileri paylaşmalı, sandık görevlileri gece partinin internet sitesinden kendi sandıklarıyla bu dört rakamı kontrol etmelidir.
MHP sandık görevlileri ve seçmenler, sandık sonuçlarında farklılık tespit ederse hemen Genel Merkeze haber versin ki gerekli itirazlar süratle yapılabilsin.
“Böyle yaparsak seçimleri kim kazanırsa kazansın başarısına gölge düşmez. Kimse de kimseye suç bulmaz”.
OYUMUZ SAHİP ÇIKALIM!
Saygılarımla…